Gece Kuşu
Emektar Üye
- Katılım
- 23 Eyl 2020
- Mesajlar
- 1,694
- Tepkime puanı
- 32
- Puanları
- 48
İtibar:
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler tarafından video konferans yöntemiyle düzenlenen Yaşanabilir Şehirler Forumu'nda konuşan Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) Üst Yöneticisi Andrew Steer, dünyada 100 yılı aşkın süredir daha kötü bir sağlık ve ekonomi krizi yaşanmadığını ifade etti.
Birçok ülkenin salgının etkilerini azaltmak için toparlanma programları oluşturduğunu kaydeden Steer, şöyle konuştu: "Dünya normale dönmek için önümüzdeki 2 yılda 10 ila 20 trilyon dolar arasında bütçe harcayacak. Bu kaynakların, geçmişin ekonomisi yerine yarının ekonomisine yatırılması çok önemli ve şehirler bu seçimlerin tam merkezinde bulunuyor. Son 100 yılda şehirlerimizi insanlardan ziyade otomobiller için tasarladık. Bunun değişmesi gerekiyor. Gelecek 10 yılda sıfır karbonlu toplu taşımayla bağlantılı olarak elektrikli, otonom ve paylaşımlı ulaşıma doğru ilerlerken büyük bir devrime tanık olabiliriz."
Yenilenebilir enerji, toplu taşıma ve yeşil alanlara yatırım yapmanın sadece çevre için değil insanlar için de iyi olduğuna işaret eden Steer, "Bu yatırımlar insanları daha sağlıklı kılar ve daha verimli hale getirir, bu yatırımlar ekonomiye de iyi gelir. Yani önümüzde harika bir fırsat var." ifadelerini kullandı.
Kentler yeniden dönüşüyor
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Güneş Cansız da kent yönetimlerinin salgınla ön cephede mücadele ettiğini vurguladı. Salgınla birlikte kentsel alanda insan yakınlığına dayanan her şeyin sorgulanmaya başladığını anlatan Cansız, şunları kaydetti:
"Ulaşım, dağıtım, depolama alanlarıyla çalışma ve yaşam alanlarının daha farklı planlanabileceği fikri ortaya çıktı. Bu anlayış önümüzdeki yıllarda kent planlamasına daha derinden ve dönüştürücü biçimde yansıyacak. Salgın dünya genelinde kentlerde planlama ve tasarımı, enerji kullanımını, hareketlilik modellerini, konut tercihlerini, yeşil alanları ve ulaşım sistemlerini dönüştürdü, dönüştürüyor. Değişikliklerin bir kısmı geçiciyken bir kısmı kalıcı. Kentler de aynı şekilde kullanım değişikliklerine geçici ya da kalıcı çözümlerle cevap veriyor."
Birçok ülkenin salgının etkilerini azaltmak için toparlanma programları oluşturduğunu kaydeden Steer, şöyle konuştu: "Dünya normale dönmek için önümüzdeki 2 yılda 10 ila 20 trilyon dolar arasında bütçe harcayacak. Bu kaynakların, geçmişin ekonomisi yerine yarının ekonomisine yatırılması çok önemli ve şehirler bu seçimlerin tam merkezinde bulunuyor. Son 100 yılda şehirlerimizi insanlardan ziyade otomobiller için tasarladık. Bunun değişmesi gerekiyor. Gelecek 10 yılda sıfır karbonlu toplu taşımayla bağlantılı olarak elektrikli, otonom ve paylaşımlı ulaşıma doğru ilerlerken büyük bir devrime tanık olabiliriz."
Yenilenebilir enerji, toplu taşıma ve yeşil alanlara yatırım yapmanın sadece çevre için değil insanlar için de iyi olduğuna işaret eden Steer, "Bu yatırımlar insanları daha sağlıklı kılar ve daha verimli hale getirir, bu yatırımlar ekonomiye de iyi gelir. Yani önümüzde harika bir fırsat var." ifadelerini kullandı.
Kentler yeniden dönüşüyor
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Güneş Cansız da kent yönetimlerinin salgınla ön cephede mücadele ettiğini vurguladı. Salgınla birlikte kentsel alanda insan yakınlığına dayanan her şeyin sorgulanmaya başladığını anlatan Cansız, şunları kaydetti:
"Ulaşım, dağıtım, depolama alanlarıyla çalışma ve yaşam alanlarının daha farklı planlanabileceği fikri ortaya çıktı. Bu anlayış önümüzdeki yıllarda kent planlamasına daha derinden ve dönüştürücü biçimde yansıyacak. Salgın dünya genelinde kentlerde planlama ve tasarımı, enerji kullanımını, hareketlilik modellerini, konut tercihlerini, yeşil alanları ve ulaşım sistemlerini dönüştürdü, dönüştürüyor. Değişikliklerin bir kısmı geçiciyken bir kısmı kalıcı. Kentler de aynı şekilde kullanım değişikliklerine geçici ya da kalıcı çözümlerle cevap veriyor."