Gece Kuşu
Emektar Üye
- Katılım
- 23 Eyl 2020
- Mesajlar
- 1,694
- Tepkime puanı
- 32
- Puanları
- 48
İtibar:
Helikobakter pilori enfeksiyonunun bazı zararlı etkileri vardır. Mide Sağlığı: Helikobakter Pilori Enfeksiyonu ve Doğal Tedavi YöntemleriHelikobakter pilori (H pilori) normalde insanların bağırsak floralarında herhangi bir probleme neden olmadan bulunabilen bir bakteri iken mide mukozasına yerleşmesi durumunda zararlı olabilen bir bakteridir. Mide enfeksiyonu olarak bilinir.
Helikobakter pilori, bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde hızla bulaşıp yayılabilen fırsatçı bir bakteridir. Bu bakteri doğal ve vücudumuz için küçük miktarlarda faydalı olsa da, kontrolsüz çoğalmasına izin verildiğinde son derece tehlikeli olabilir. Bu enfeksiyon atrofik gastrit, mide ve duodenum ülseri, reflü, sindirim bozuklukları ve mide kanserinin önde gelen nedenidir.
Dünya nüfusunun % 50’den fazlasının yüksek Helikobakter pilori seviyelerine sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu mikroorganizma tükürük yoluyla çok hızlı yayılabilir ve bu nedenle kolayca bulaşabilir. Bu enfeksiyon söz konusu olduğunda tüm ailenin testinin pozitif bulunması çok yaygındır. Bağışıklığı zayıflamış bireyler bunu bir içeceği paylaşarak, öperek ve enfekte bir bireyle aynı yemekleri yiyerek kapabilirler.
Helikobakter Pilori ve Mide Ülserleri
Dr Barry Marshall, 2005 yılında H. Pilori’nin peptik ülserlerin nedeni olduğunu keşfettiği için Nobel Tıp Ödülü’nü kazandı. Bu buluş, ülserlerin stres, baharatlı yiyecekler ve çok fazla asitten kaynaklandığına dair onlarca yıllık tıbbi bilgileri tersine çevirdi. Kronik stresin bağışıklık tepkisini düşürdüğü ve kişiyi Helikobakter pilori enfeksiyonuna duyarlı hale getirdiği yeni yeni anlaşılmaktadır.
Çoğu tıp araştırmacısı, midenin bakteri gelişmesi için çok elverişsiz bir ortam olduğunu düşünüyordu. Teorisini kanıtlamak için, 1984’te Marshall kendisini Helikobakter pilori ile enfekte etti ve sonuç olarak gastrit geliştirdi. Midesindeki kültürleri analiz etmek için öncesinde ve sonrası endoskopi yaptı ve Helikobakter pilorinin midede çoğalabildiği ve midenin yeterli hidroklorik asit üretme yeteneğini kapattığını gösterdi.
Helikobakter Pilori Enfeksiyonunun Tehlikeleri
Helikobakter pilori, midenin zorlu ortamında hayatta kalma yeteneği olan inanılmaz adaptif avantajlara sahip çok gelişmiş bir mikroorganizmadır. Midede bulunan üreyi karbondioksit ve amonyağa parçalayan “üreaz” adlı bir enzim üretir. Bu, bireyde geğirme ve ağız kokusuna neden olur ve hidroklorik asidin asitleştirici etkilerini nötralize eder. Yani Helikobakter pilori midenin asitliğini azaltarak kendine yaşam alanı yaratır. Böylece rahatça mide mukozasına yerleşir. Diğer yandan stres, mide asidini baskılayan PPİ ilaçlar, yanlış beslenme gibi faktörler mide asidini azaltarak Helikobakter pilorinin mideye yerleşmesine neden olan faktörlerdir.
Hidroklorik asit, midede proteini sindirmek ve mineralleri iyonize etmek için asidik bir ortam oluşturmak için gereklidir. Bu ayrıca, ince bağırsakta yağı etkili bir şekilde metabolize etmek için safra kesesinden safra salınımını uyarmaya yardımcı olur. Bu temel işlevler en iyi şekilde çalışmazsa, anemi, tiroit sorunları, osteoporoz ve otoimmünite riski altında oluruz.
Mukusun salgılanması mide zarını gıda maddeleri ve mikroorganizmalar tarafından tahrişten korur. Helikobakter pilori, midenin mukoza üretme kabiliyetini azaltır ve mide zarını tahriş eder. Bu, yeterince ağrı reseptörü ateşlenip tahriş iyice şiddetli hale gelene kadar sessiz bir iltihaplanma şeklinde ilerler. Bu mide ülserlerinin patogenezidir.
Helikobakter Pilori Bakterilerini Daha Zor Hale Getiren Özellikler:
Helikobakter pilori, gram negatif bir bakteridir; yani iki hücre duvarına sahiptir. Gram pozitif bakterilerin bir hücre duvarı vardır. Bu çift dış tabaka bakterileri korur ve antimikrobiyal ilaçların ve bitkilerin organizmaya etki etmesini zorlaştırır.
Çoğu doktor, antibiyotiklerle her türlü bakteriyel enfeksiyonu yok etmeye çalışır. Ancak, gram negatif bakteriler, hücre duvarları içinde antibiyotik ilaçları dışarı atma kabiliyetine sahip “efflux (dışarı atma) pompaları” içerir. Bu pompalar, bakteriyi antibiyotiklerden korur ve kişi için ise son derece tehlikeli olabilir. Dışa atım pompaları, bakterinin hayatta kalmasına ve antibiyotik direnç yeteneklerini uyarlamasına ve geliştirmesine yardımcı olur.
Gram negatif bakterilerin hücre duvarı materyali de oldukça güçlü bir enflamatuar aracıdır. Bu malzemeye lipopolisakkarit (LPS) adı verilir ve karaciğer için aşırı derecede toksiktir ve yüksek miktarlarda kan dolaşımına salındığında vücuttaki önemli inflamatuar süreçleri ateşler. LPS ayrıca bir endotoksin olarak da adlandırılır ve geçirgen bağırsak sendromunun vücut için bu kadar tehlikeli olmasının ana nedenlerinden biridir.
Helikobakter Pilori Enfeksiyonunun En Yaygın Belirtileri
-Göğse yayılan yanma hissi
-Karın Ağrısı (hafif-şiddetli)
-Şişkinlik ve gerginlik
-Çok az yemek yedikten sonra dahi tokluk hissi
-Duodenal ülserlerde ise yemekten hemen sonra acıkma hissi gece açlık ağrıları ile uyanma
-Geğirme ve reflü
-Sürekli kötü nefes
-Hafif bulantı
-Boğazda yanma
Helikobakter pilori enfeksiyonunun neden olabileceği diğer sorunlar, B12 eksikliği olan pernisiyöz anemidir. Mideniz, ince bağırsağın B12’yi emmesine izin veren intrinsik faktör adı verilen bir protein üretir. H Pilori, midenin bu soruna neden olan intrinsik faktör üretme yeteneğini etkiler. Pernisiyöz anemiyle ilişkili başlıca semptomlar sürekli yorgunluk, nefes darlığı, soluk cilt, şişmiş dil ve bulantıdır.
Helikobakter pilori ayrıca idiyopatik trombositopenik purpura (kolay morarma), ateroskleroz (atardamarların sertleşmesi), iskemik kalp hastalığı (kalbe kan akışının azalması) ve felç gibi gastrointestinal olmayan bozukluklarda bir risk faktörü olarak gösterilmiştir.
Helikobakter Pilori ve Uzun Vadeli Sağlık Sorunları
Helikobakter pilori, sindirim sürecini bozarak bağırsakta iltihaplanmaya ve gastrointestinal sistem geçirgenliğine yol açabilir. Bu sızdıran bağırsak durumu ayrıca demir eksikliği olan anemiye, değişken ishal ve kabızlık ile birlikte irritabl bağırsak semptomlarına ve ülseratif kolite neden olabilir.
Bağırsak sağlığı beyin sağlığı ile yakından ilişkili olduğundan, Helikobakter pilori enfeksiyonu depresyona, anksiyeteye ve konsantrasyon sorunlarına yol açabilir. Değişen sindirim ayrıca gıda hassasiyetlerini ve otoimmün reaksiyonları artırır. Bu, bugün toplumumuzda çok yaygın olan bir çok otoimmun soruna (Graves, Romatoid Artrit, İdiyopatik trombositopenik purpura,Lupus, Guillain-Barré Sendromu, sedef, rozasea) yol açabilir.
Helikobakter Pilori Enfeksiyonunun Test Edilmesi
Helikobakter pilori enfeksiyonunu test etmenin birkaç farklı yolu vardır.Bunlar:
1) Dışkı Testi: Bu, Helikobakter pilori organizmasının gerçek parçacıklarını saydığı için Helikobakter pilori teşhisinde altın standart olarak kabul edilir.
2) Kan Testleri: Bu testler, Helikobakter pilori organizmasına yönelik antikorları arar ve IgA, IgG ve IgM reaksiyonlarını test eder. Bu antikorların testi pozitif çıkarsa, enfeksiyonun net bir teşhisi olur. Araştırmalar, bunun akut enfeksiyonlar için iyi bir test olduğunu ancak uzun süreli enfeksiyonların ve bağışıklığı zayıflamış bireylerin genellikle yüksek antikorlara sahip olmadığını göstermiştir.
Helikobakter pilori antikorlarıyla ilgili diğer sorun, enfeksiyon kontrol altında olsa bile mevcut olabilmeleridir. Bu, aslında negatif olsanız ve mikroorganizma uygun miktarda olsa bile pozitif test edeceğiniz anlamına gelir.
3) Helikobakter pilori Nefes Testi: Helikobakter pilori organizması, midede üreyi amonyak ve karbondioksite parçalayan üreaz üretir. Nefes testi, bu reaksiyondan üretilen yüksek CO2’yi ölçer.
Üre-nefes testinin yapılabilmesi için son 1 aydır antibiyotik veya mide asidini azaltmaya yönelik bir ilaç kullanmamış olmak gerekir.
4) Endoskopi: Bu, yemek borusu ve mideye bir kameranın yerleştirildiği oldukça invaziv bir prosedürdür. Bu işlem vücut için streslidir ve bu yöntemle enfeksiyonun varlığını analiz etmekten ziyade midede tahriş, ülser ve kanser gibi enfeksiyonun sonuçlarının olup olmadığı görülebilir. Endoskopi sırasında alınan doku örneğinde (biyopsi) hızlı üreaz testi (CLO test) kullanılarak veya histopatolojik incelenmesi ile mide de Helikobakter pilori olup olmadığı anlaşılır.
Helikobakter piloriye büyük bir doğrulukla bakan ve ayrıca tüm mikrobiyomu haritalandıran ve çok çeşitli patojenleri ve bağırsak sağlığı belirteçlerini arayan en kapsamlı test GI MAP dışkı analizidir.
Helikobakter Pilori İçin Doğal Çözümler
Bir Helikobakter pilori enfeksiyonunu, ne kadar erken yakalanır ve teşhis edilirse tedavi etmek daha kolaydır. Klasik tıp hekimleri helikobakter pilori tedavisi için kombine antibiyotik tedavisi uygulamaktadır. Ancak antibiyotiğin olumsuz etkilerinden kaçınanlar doğal tedavi arayışına girerler.
Bu sorun için antimikrobiyal beslenme ve destek planı gereklidir. Gün boyunca taze sıkılmış limon ve/veya elma sirkesi (ACV) ile temiz su içerek kolayca başlayabilirsiniz.
Limon ve elma sirkesindeki organik asitler antimikrobiyaldir ve Helikobakter pilori sayısını azaltmaya yardımcı olur. Yemeklerinizde bol miktarda sarımsak, soğan, fesleğen, kekik, zencefil ve zerdeçal gibi bitki kullanılan bir antimikrobiyal diyet de bu enfeksiyonla mücadeleye yardımcı olacaktır.
Günde 3 kez 10-15 dakika boyunca Hindistan cevizi yağı kullanarak yağ çekmek (oil pulling) , bağışıklık sistemi üzerindeki stresi azaltmaya ve Helikobakter pilori sayısını azaltma yeteneğine yardımcı olacaktır.
Orta ila şiddetli enfeksiyonlarda, Helikobakter pilorinin vücudun düzgün bir şekilde iyileşmesine yetecek kadar düşük geri sayımı sağlamak için yoğun antimikrobiyal takviye içeren özel bir protokole ihtiyaç duyacaktır.
Beslenme Önerileri
-Gluten ve süt-süt ürünleri gibi alerjen gıdalardan uzak durulmalı
-Rafine şekerden uzak durulmalı.
-Rafine tuzun mide ve bağırsakları tahriş edebileceğine dair çalışmalar vardır. Ölçülü miktarlarda kaya tuzu gibi sağlıklı tuz tüketilmeli.
-Kafein içeren içecek ve gıdalardan uzak durulmalı.
-Gazlı içeceklerden uzak durulmalı
-H. pilori enfeksiyonu sigara içenlerde daha yaygındır ve eradikasyon tedavisi daha az etkilidir. Nikotin, midede H. pilori’nin toksik aktivitesini artırır
-Sıvı kaybı ve yeterince sıvı tüketmemek midenin iç yüzeyini korumada önemli olan mukus salgısının azalmasına neden olur.
-4-8 haftalık eliminasyon diyeti yapılması iyi bir başlangıç olacaktır.
-Lifli gıdalar tüketilmelidir.
-Probiyotik açısından zengin besinler tüketilmelidir.
-Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin, doğal avlanmış balıklar, keten ve chia tohumları inflamasyonu azaltır.
-Turpgillerden sebzeler, özellikle brokoli ve brokoli filizi tüketilmesi faydalıdır.
-1 litre kadar lahana suyunu güne yayarak tüketebilirsiniz.
-İntoleransınız yoksa içerdiği mukopolisakkaritler nedeni ile yulaf lapası tüketebilirsiniz.
-Yine muz da mukopolisakkarit içren gıdalardan biridir.
-Günde 1- 2 bardak papatya çayı tüketimi hasara uğramış sindirim sistemi hücrelerini destekleyerek iyileşmesine yardımcı olur.
Takviye Önerileri
1-Meyan Kökü
DGL,degliserinize edilmiş meyankökü anlamına gelen bir kısaltma. Meyan kökündeki glisirinizin komponentinin uzaklaştırılmasıyla elde edilmektedir. Buradaki amaç hipertansiyon, ödem, potasyum ve magnezyum kaybı gibi sorunları önlemektir. DGL, gastrointestinal mukozayı tamir ve yenileme özelliği ile bilinen bir destektir. İntestinal kan akımını arttırır, mide mukozasında koruyucu mukus yapımını teşvik eder, bağırsak epitelinin büyümesini ve rejenerasyonunu arttırır. İçerdiği flavonoidler H. Pylori bakterisinin çoğalmasını engeller. DGL ürünleri çiğneme tableti şeklindedir. Etkili olabilmesi için tükürükle birleşmesi gerekir ve yemekten en az yarım saat önce ya da 1 saat sonra iyice çiğnenerek /susuz alınması gerekir. Dolu mideye ya da kapsül şeklinde alındığında mukoza üzerinde iyileştirici etkisini gösteremez.
2-Brokoli Filizi
Brokoli filizleri, sadece birkaç günlük brokoli bitkileridir. Sülforafan adı verilen çok yüksek seviyelerde kükürt içeren bir kimyasal içerirler. Sulforafan antioksidan ve detoksifiye edici faydaları ile bilinir.
Digestive Diseases and Science Dergisinde yayınlanan araştırma, bir hafta boyunca günde iki kez brokoli filizi (14, 28 veya 56 gram) tüketen deneklerin % 78’inin (dokuzdan yedisi), sonuçta Helikobakter pilori için negatif bulunduğunu ortaya koydu.
Son zamanlarda, Current Pharmaceutical Design dergisinde yayınlanan 2017 araştırması, brokoli filizlerindeki sülforafanın yalnızca H. pylori ve neden olabileceği gastrite karşı savaşmakla kalmayıp, aynı zamanda genellikle tehlikeli NSAID’lerin neden olduğu gastrointestinal hasara karşı korunmaya da yardımcı olabileceğini göstermektedir.
3-Melatonin
Uyku problemlerinin tedavisinden tanıdığımız melatonin mukoza koruması ve tamirinde de yararlanılabilecek iyi bir destektir. Melatonin midede ne arıyor diye düşünmeyin. Melatonin sadece pineal orijinli değildir. Hatta gastrointestinal sistemin melatonin içeriği, pineal bezinkinden fazladır. Melatonin serbest radikalleri uzaklaştırarak GI kanalda ülser oluşumunu azaltıcı etki gösterir
4-Çörek Otu (Nigella Sativa)
Çörek otu, Helikobakter pilori enfeksiyonlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek de dahil olmak üzere birçok kanıtlanmış faydaya sahiptir. 2010’da yapılan çalışmada Helikobakter pilori hastalarına omeprazol (bir asit engelleyici) ile birlikte günde iki gram öğütülmüş çörek otu tohumu vermenin, Helikobakter pilorinin tedavisinde standart geleneksel iki antibiyotik ve bir mide koruyucu içeren “üçlü tedavi” den daha etkili olduğunu bulmuştur. Çörek otunun ayrıca asit azaltıcı ve mide koruyucu yetenekleri vardır.
5-Sakız Ağacı Reçinesi (Mastik)
Çalışmalarda mide ülseri üzerinde olumlu etkisi ve Helikobakter pilori üzerinde bakterisid etkisi görülmüştür.
6-Sindirim Enzimleri
Hasta bir mide, yiyecekleri sağlıklı bir hızda parçalamak için yeterli sindirim enzimi üretemez. Bu enzimleri vücudunuzun kendi başına üretme yeteneğini geri kazanana kadar takviye etmek bağırsaklarınızdaki durgun yiyecekleri azaltmaya ve iyileşmenizi hızlandırmaya yardımcı olabilir.
Sindirimi kolaylaştıran ve reflü semptomlarını hafifleten pepsin, proteaz gibi sindirim enzimlerinin kapsül içinde yemeklerle alınması önerilir. Hayvansal ve bitkisel kaynaklı olanlar mevcuttur.
Hazır preparatların aynı zamanda mide asidine destek olmak için Betain HCl ve safra işlevlerine yardımcı olmak için safra tuzları da içermesi ayrıca fayda sağlayabilir.
7-C Vitamini
C vitamini Helikobakter piloriyi baskılayan bir destektir. Mide suyundaki yüksek C vitamini konsantrasyonu, patojenin hayatta kalması ve asidik mideye kolonizasyonu için anahtar enzim olan üreazı inaktive eder. Bununla birlikte, enfeksiyon bir kez oluştuğunda, üreaz, bakterinin hayatta kalması için çok önemli değildir.
Diğer yandan, Helikobakter pilori vücuttan C vitamini tüketir ve tedavi sırasında da alınmalıdır. Gastriti ve ülseri bulunan kişilerin mide suyunda ve kanda C vitamini düzeyi normal kişilere göre daha düşük bulunmuştur.
Ayrıca Helikobakter pilori enfeksiyonu için antibiyotik yanında günde 500 mg C vitamini verilmesiyle, sadece antibiyotik alanlara göre daha fazla bakteri yok edilmektedir.
8-D Vitamini
Helikobakter pilori nin D vitamini kan seviyelerini düşürdüğü görülmektedir. İtalya’da araştırmacılar, H. pilori ile enfekte hastaların ciddi D vitamini eksikliği olduğunu göstermiştir.
Yüksek doz D vitamini, vücutta Helikobakter piloriyi öldürdüğü kanıtlanmış olan katelisidin adı verilen doğal bir antibiyotik peptidi üretir.
Bir çalışmada antibiyotik tedavisi sırasında 1000 mg C vitamini ve 400 IU D vitamini ilavesi eradikasyon oranlarını % 45’ten % 82,5’e çıkarmıştır.
9-Çinko
Mide asiti üreten karbonik anhidraz enziminin kofaktörü çinkodur. Mide ülserlerinin tedavisinde özellikle bir çinko ve L-karnosin aminoasiti kombinasyonu olan çinko karnozin kullanımı önerilmektedir.
Kronik gastritli Helikobakter pilori ile enfekte hastalar, aynı tip gastritli ancak enfekte olmamış hastalara göre mide mukozasında daha düşük çinko konsantrasyonlarına sahip olduğu bulunmuştur .
Düzenli çinko desteğinin bakır düzeylerini azaltabileceği unutulmamalı; çinko kullanıldığında uygun miktarlarda bakır takviyesi de yapılmalıdır.
10-B12 Vitamini
Helikobakter piloriye bağlı olarak gelişen anemi vakalarında yüksek dozlarda B12 takviyesi önemlidir.
11-Omega 3
İnflamasyonu azaltır. Helikobakter Pilori ile ilişkili mide rahatsızlıklarını azaltmada yardımcı olabilir.
12-Glutamin
Mide ve bağırsakların iç yüzeyini döşeyen hücrelerin enerji kaynağı olan aminoasittir ve dokulara kan akışını hızlandırır. Strese bağlı gelişebilecek ülseri önelemede de faydalıdır.
13-Lactobacillus ve Saccharomyces Probiyotikler
Pek çok klinik çalışmada, Helikobakter pioriye karşı antibiyotik tedavisine belirli probiyotiklerin eklenmesi genel etkinliği iyileştirmiş ve olumsuz gastrointestinal yan etkileri azaltmıştır.
Lactobacillus, Bifidobacterium ve Saccharomyces boulardii probiyotiklerinin kullanımı, Helikobakter pilorinin eradikasyon oranını yaklaşık % 10 artırmış ve tedavinin yan etkilerini yaklaşık % 15 azaltmıştır.
Helikobakter pilori kolonizasyonuna karşı yararlı olduklarını gösterilen probiyotikler şunları içerir:
L. acidophilus,L. reuteri,L. delbrueckii ssp. bulgaricus ile S. thermophilus, S. boulardii, B. infantis
Helikobakter pilori tedavisinin yan etkilerini azaltmada etkili probiyotikler şunları içerir:
L. rhamnosus,L. reuteri,S. boulardii, B. animalis spp. lactis
14-Gaz Gidericiler
İltihabı hafifletmeye ve karın kramplarına katkıda bulunan ağrılı spazmları hafifletmeye yardımcı olan uçucu yağlara sahip bitkilerdir. Ayrıca sindirim sisteminizin düz kaslarında kabızlığa neden olabilecek sıkı dokuyu gevşetirler. Kakule ve rezene en iyi seçeneklerdir.
15-Hatmi Çiçeği Kökü (Marshmallow Root)
Sindirim sisteminin hasar gören bölgelerinin tamirinde yararlı olan müsilajdan zengin bir bitkidir. Ayrıca antioksidan olup histamin salınımını da azaltarak mide koruyucu özellik gösterir.
16-Curcumın
Curcumin, peptik ülserleri iyileştirmek ve ayrıca H. pylori büyümesini önlemek için kullanılmaktadır. İyi emilebilen formları tercih edilmelidir.
17-Aloe Vera
İçindeki enzimler sindirimi destekler ayrıca yaralar üzerinde onarıcı etkisi vardır.
18- Kudret Narı
Meyvesini ve yağını kullanabilirsiniz. Yaraları onarır, iyileşmeyi hızlandırır.
19-Sarı Kantaron
Bakteri ve virüsleri inhibe ederken sinir sistemi üzerinde bir rahatlama sağlar.
20- Kaygan Karaağaç (Slippery Elm)
Kaygan karaağaç, bağırsak astarındaki hassas veya iltihaplı dokuyu doğal olarak yatıştıran kaygan, jel benzeri bir madde olan müsilaj içerir. Müsilaj ayrıca, lektin gibi şeylerin sızmasını önleyen bağırsak astarındaki bariyerin yeniden oluşturulmasına yardımcı olur.
21-Kızılcık
Helikobakter pilori enfeksiyonunu belirgin şekilde engelleme etkisi vardır.
22-Zencefil
Özellikle Helikobakter pilori enfeksiyonuna bağlı gastritte yararlıdır.
23-Tıbbi Papatya
Yüksek miktarda flavonoid içermektedir. İltihaba etkilidir.
Helikobakter pilori tüm dünyada çok yaygın olduğu için gerçekten önemli bir sağlık konusudur. Pek çok insan, olumsuz sağlık semptomları olmadığı için vücutlarında Helikobakter pilori bakterisi olduğunu bile bilmiyor.Helikobakter pilori semptomlarınız varsa, test yaptırmanız ve tedaviye karar vererek ilerlemeniz çok önemlidir. Bu bakteriyel enfeksiyona sahip olduğunuzu veya olmadığınızı öğrendikten sonra, size doğru gelen etkili bir tedavi planıyla ilerlemenin yanında burada bahsettiğim doğal tedavi seçenekleri de mücadelenizi kolaylaştıracaktır.
Helikobakter pilori, bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde hızla bulaşıp yayılabilen fırsatçı bir bakteridir. Bu bakteri doğal ve vücudumuz için küçük miktarlarda faydalı olsa da, kontrolsüz çoğalmasına izin verildiğinde son derece tehlikeli olabilir. Bu enfeksiyon atrofik gastrit, mide ve duodenum ülseri, reflü, sindirim bozuklukları ve mide kanserinin önde gelen nedenidir.
Dünya nüfusunun % 50’den fazlasının yüksek Helikobakter pilori seviyelerine sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu mikroorganizma tükürük yoluyla çok hızlı yayılabilir ve bu nedenle kolayca bulaşabilir. Bu enfeksiyon söz konusu olduğunda tüm ailenin testinin pozitif bulunması çok yaygındır. Bağışıklığı zayıflamış bireyler bunu bir içeceği paylaşarak, öperek ve enfekte bir bireyle aynı yemekleri yiyerek kapabilirler.
Helikobakter Pilori ve Mide Ülserleri
Dr Barry Marshall, 2005 yılında H. Pilori’nin peptik ülserlerin nedeni olduğunu keşfettiği için Nobel Tıp Ödülü’nü kazandı. Bu buluş, ülserlerin stres, baharatlı yiyecekler ve çok fazla asitten kaynaklandığına dair onlarca yıllık tıbbi bilgileri tersine çevirdi. Kronik stresin bağışıklık tepkisini düşürdüğü ve kişiyi Helikobakter pilori enfeksiyonuna duyarlı hale getirdiği yeni yeni anlaşılmaktadır.
Çoğu tıp araştırmacısı, midenin bakteri gelişmesi için çok elverişsiz bir ortam olduğunu düşünüyordu. Teorisini kanıtlamak için, 1984’te Marshall kendisini Helikobakter pilori ile enfekte etti ve sonuç olarak gastrit geliştirdi. Midesindeki kültürleri analiz etmek için öncesinde ve sonrası endoskopi yaptı ve Helikobakter pilorinin midede çoğalabildiği ve midenin yeterli hidroklorik asit üretme yeteneğini kapattığını gösterdi.
Helikobakter Pilori Enfeksiyonunun Tehlikeleri
Helikobakter pilori, midenin zorlu ortamında hayatta kalma yeteneği olan inanılmaz adaptif avantajlara sahip çok gelişmiş bir mikroorganizmadır. Midede bulunan üreyi karbondioksit ve amonyağa parçalayan “üreaz” adlı bir enzim üretir. Bu, bireyde geğirme ve ağız kokusuna neden olur ve hidroklorik asidin asitleştirici etkilerini nötralize eder. Yani Helikobakter pilori midenin asitliğini azaltarak kendine yaşam alanı yaratır. Böylece rahatça mide mukozasına yerleşir. Diğer yandan stres, mide asidini baskılayan PPİ ilaçlar, yanlış beslenme gibi faktörler mide asidini azaltarak Helikobakter pilorinin mideye yerleşmesine neden olan faktörlerdir.
Hidroklorik asit, midede proteini sindirmek ve mineralleri iyonize etmek için asidik bir ortam oluşturmak için gereklidir. Bu ayrıca, ince bağırsakta yağı etkili bir şekilde metabolize etmek için safra kesesinden safra salınımını uyarmaya yardımcı olur. Bu temel işlevler en iyi şekilde çalışmazsa, anemi, tiroit sorunları, osteoporoz ve otoimmünite riski altında oluruz.
Mukusun salgılanması mide zarını gıda maddeleri ve mikroorganizmalar tarafından tahrişten korur. Helikobakter pilori, midenin mukoza üretme kabiliyetini azaltır ve mide zarını tahriş eder. Bu, yeterince ağrı reseptörü ateşlenip tahriş iyice şiddetli hale gelene kadar sessiz bir iltihaplanma şeklinde ilerler. Bu mide ülserlerinin patogenezidir.
Helikobakter Pilori Bakterilerini Daha Zor Hale Getiren Özellikler:
Helikobakter pilori, gram negatif bir bakteridir; yani iki hücre duvarına sahiptir. Gram pozitif bakterilerin bir hücre duvarı vardır. Bu çift dış tabaka bakterileri korur ve antimikrobiyal ilaçların ve bitkilerin organizmaya etki etmesini zorlaştırır.
Çoğu doktor, antibiyotiklerle her türlü bakteriyel enfeksiyonu yok etmeye çalışır. Ancak, gram negatif bakteriler, hücre duvarları içinde antibiyotik ilaçları dışarı atma kabiliyetine sahip “efflux (dışarı atma) pompaları” içerir. Bu pompalar, bakteriyi antibiyotiklerden korur ve kişi için ise son derece tehlikeli olabilir. Dışa atım pompaları, bakterinin hayatta kalmasına ve antibiyotik direnç yeteneklerini uyarlamasına ve geliştirmesine yardımcı olur.
Gram negatif bakterilerin hücre duvarı materyali de oldukça güçlü bir enflamatuar aracıdır. Bu malzemeye lipopolisakkarit (LPS) adı verilir ve karaciğer için aşırı derecede toksiktir ve yüksek miktarlarda kan dolaşımına salındığında vücuttaki önemli inflamatuar süreçleri ateşler. LPS ayrıca bir endotoksin olarak da adlandırılır ve geçirgen bağırsak sendromunun vücut için bu kadar tehlikeli olmasının ana nedenlerinden biridir.
Helikobakter Pilori Enfeksiyonunun En Yaygın Belirtileri
-Göğse yayılan yanma hissi
-Karın Ağrısı (hafif-şiddetli)
-Şişkinlik ve gerginlik
-Çok az yemek yedikten sonra dahi tokluk hissi
-Duodenal ülserlerde ise yemekten hemen sonra acıkma hissi gece açlık ağrıları ile uyanma
-Geğirme ve reflü
-Sürekli kötü nefes
-Hafif bulantı
-Boğazda yanma
Helikobakter pilori enfeksiyonunun neden olabileceği diğer sorunlar, B12 eksikliği olan pernisiyöz anemidir. Mideniz, ince bağırsağın B12’yi emmesine izin veren intrinsik faktör adı verilen bir protein üretir. H Pilori, midenin bu soruna neden olan intrinsik faktör üretme yeteneğini etkiler. Pernisiyöz anemiyle ilişkili başlıca semptomlar sürekli yorgunluk, nefes darlığı, soluk cilt, şişmiş dil ve bulantıdır.
Helikobakter pilori ayrıca idiyopatik trombositopenik purpura (kolay morarma), ateroskleroz (atardamarların sertleşmesi), iskemik kalp hastalığı (kalbe kan akışının azalması) ve felç gibi gastrointestinal olmayan bozukluklarda bir risk faktörü olarak gösterilmiştir.
Helikobakter Pilori ve Uzun Vadeli Sağlık Sorunları
Helikobakter pilori, sindirim sürecini bozarak bağırsakta iltihaplanmaya ve gastrointestinal sistem geçirgenliğine yol açabilir. Bu sızdıran bağırsak durumu ayrıca demir eksikliği olan anemiye, değişken ishal ve kabızlık ile birlikte irritabl bağırsak semptomlarına ve ülseratif kolite neden olabilir.
Bağırsak sağlığı beyin sağlığı ile yakından ilişkili olduğundan, Helikobakter pilori enfeksiyonu depresyona, anksiyeteye ve konsantrasyon sorunlarına yol açabilir. Değişen sindirim ayrıca gıda hassasiyetlerini ve otoimmün reaksiyonları artırır. Bu, bugün toplumumuzda çok yaygın olan bir çok otoimmun soruna (Graves, Romatoid Artrit, İdiyopatik trombositopenik purpura,Lupus, Guillain-Barré Sendromu, sedef, rozasea) yol açabilir.
Helikobakter Pilori Enfeksiyonunun Test Edilmesi
Helikobakter pilori enfeksiyonunu test etmenin birkaç farklı yolu vardır.Bunlar:
1) Dışkı Testi: Bu, Helikobakter pilori organizmasının gerçek parçacıklarını saydığı için Helikobakter pilori teşhisinde altın standart olarak kabul edilir.
2) Kan Testleri: Bu testler, Helikobakter pilori organizmasına yönelik antikorları arar ve IgA, IgG ve IgM reaksiyonlarını test eder. Bu antikorların testi pozitif çıkarsa, enfeksiyonun net bir teşhisi olur. Araştırmalar, bunun akut enfeksiyonlar için iyi bir test olduğunu ancak uzun süreli enfeksiyonların ve bağışıklığı zayıflamış bireylerin genellikle yüksek antikorlara sahip olmadığını göstermiştir.
Helikobakter pilori antikorlarıyla ilgili diğer sorun, enfeksiyon kontrol altında olsa bile mevcut olabilmeleridir. Bu, aslında negatif olsanız ve mikroorganizma uygun miktarda olsa bile pozitif test edeceğiniz anlamına gelir.
3) Helikobakter pilori Nefes Testi: Helikobakter pilori organizması, midede üreyi amonyak ve karbondioksite parçalayan üreaz üretir. Nefes testi, bu reaksiyondan üretilen yüksek CO2’yi ölçer.
Üre-nefes testinin yapılabilmesi için son 1 aydır antibiyotik veya mide asidini azaltmaya yönelik bir ilaç kullanmamış olmak gerekir.
4) Endoskopi: Bu, yemek borusu ve mideye bir kameranın yerleştirildiği oldukça invaziv bir prosedürdür. Bu işlem vücut için streslidir ve bu yöntemle enfeksiyonun varlığını analiz etmekten ziyade midede tahriş, ülser ve kanser gibi enfeksiyonun sonuçlarının olup olmadığı görülebilir. Endoskopi sırasında alınan doku örneğinde (biyopsi) hızlı üreaz testi (CLO test) kullanılarak veya histopatolojik incelenmesi ile mide de Helikobakter pilori olup olmadığı anlaşılır.
Helikobakter piloriye büyük bir doğrulukla bakan ve ayrıca tüm mikrobiyomu haritalandıran ve çok çeşitli patojenleri ve bağırsak sağlığı belirteçlerini arayan en kapsamlı test GI MAP dışkı analizidir.
Helikobakter Pilori İçin Doğal Çözümler
Bir Helikobakter pilori enfeksiyonunu, ne kadar erken yakalanır ve teşhis edilirse tedavi etmek daha kolaydır. Klasik tıp hekimleri helikobakter pilori tedavisi için kombine antibiyotik tedavisi uygulamaktadır. Ancak antibiyotiğin olumsuz etkilerinden kaçınanlar doğal tedavi arayışına girerler.
Bu sorun için antimikrobiyal beslenme ve destek planı gereklidir. Gün boyunca taze sıkılmış limon ve/veya elma sirkesi (ACV) ile temiz su içerek kolayca başlayabilirsiniz.
Limon ve elma sirkesindeki organik asitler antimikrobiyaldir ve Helikobakter pilori sayısını azaltmaya yardımcı olur. Yemeklerinizde bol miktarda sarımsak, soğan, fesleğen, kekik, zencefil ve zerdeçal gibi bitki kullanılan bir antimikrobiyal diyet de bu enfeksiyonla mücadeleye yardımcı olacaktır.
Günde 3 kez 10-15 dakika boyunca Hindistan cevizi yağı kullanarak yağ çekmek (oil pulling) , bağışıklık sistemi üzerindeki stresi azaltmaya ve Helikobakter pilori sayısını azaltma yeteneğine yardımcı olacaktır.
Orta ila şiddetli enfeksiyonlarda, Helikobakter pilorinin vücudun düzgün bir şekilde iyileşmesine yetecek kadar düşük geri sayımı sağlamak için yoğun antimikrobiyal takviye içeren özel bir protokole ihtiyaç duyacaktır.
Beslenme Önerileri
-Gluten ve süt-süt ürünleri gibi alerjen gıdalardan uzak durulmalı
-Rafine şekerden uzak durulmalı.
-Rafine tuzun mide ve bağırsakları tahriş edebileceğine dair çalışmalar vardır. Ölçülü miktarlarda kaya tuzu gibi sağlıklı tuz tüketilmeli.
-Kafein içeren içecek ve gıdalardan uzak durulmalı.
-Gazlı içeceklerden uzak durulmalı
-H. pilori enfeksiyonu sigara içenlerde daha yaygındır ve eradikasyon tedavisi daha az etkilidir. Nikotin, midede H. pilori’nin toksik aktivitesini artırır
-Sıvı kaybı ve yeterince sıvı tüketmemek midenin iç yüzeyini korumada önemli olan mukus salgısının azalmasına neden olur.
-4-8 haftalık eliminasyon diyeti yapılması iyi bir başlangıç olacaktır.
-Lifli gıdalar tüketilmelidir.
-Probiyotik açısından zengin besinler tüketilmelidir.
-Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin, doğal avlanmış balıklar, keten ve chia tohumları inflamasyonu azaltır.
-Turpgillerden sebzeler, özellikle brokoli ve brokoli filizi tüketilmesi faydalıdır.
-1 litre kadar lahana suyunu güne yayarak tüketebilirsiniz.
-İntoleransınız yoksa içerdiği mukopolisakkaritler nedeni ile yulaf lapası tüketebilirsiniz.
-Yine muz da mukopolisakkarit içren gıdalardan biridir.
-Günde 1- 2 bardak papatya çayı tüketimi hasara uğramış sindirim sistemi hücrelerini destekleyerek iyileşmesine yardımcı olur.
Takviye Önerileri
1-Meyan Kökü
DGL,degliserinize edilmiş meyankökü anlamına gelen bir kısaltma. Meyan kökündeki glisirinizin komponentinin uzaklaştırılmasıyla elde edilmektedir. Buradaki amaç hipertansiyon, ödem, potasyum ve magnezyum kaybı gibi sorunları önlemektir. DGL, gastrointestinal mukozayı tamir ve yenileme özelliği ile bilinen bir destektir. İntestinal kan akımını arttırır, mide mukozasında koruyucu mukus yapımını teşvik eder, bağırsak epitelinin büyümesini ve rejenerasyonunu arttırır. İçerdiği flavonoidler H. Pylori bakterisinin çoğalmasını engeller. DGL ürünleri çiğneme tableti şeklindedir. Etkili olabilmesi için tükürükle birleşmesi gerekir ve yemekten en az yarım saat önce ya da 1 saat sonra iyice çiğnenerek /susuz alınması gerekir. Dolu mideye ya da kapsül şeklinde alındığında mukoza üzerinde iyileştirici etkisini gösteremez.
2-Brokoli Filizi
Brokoli filizleri, sadece birkaç günlük brokoli bitkileridir. Sülforafan adı verilen çok yüksek seviyelerde kükürt içeren bir kimyasal içerirler. Sulforafan antioksidan ve detoksifiye edici faydaları ile bilinir.
Digestive Diseases and Science Dergisinde yayınlanan araştırma, bir hafta boyunca günde iki kez brokoli filizi (14, 28 veya 56 gram) tüketen deneklerin % 78’inin (dokuzdan yedisi), sonuçta Helikobakter pilori için negatif bulunduğunu ortaya koydu.
Son zamanlarda, Current Pharmaceutical Design dergisinde yayınlanan 2017 araştırması, brokoli filizlerindeki sülforafanın yalnızca H. pylori ve neden olabileceği gastrite karşı savaşmakla kalmayıp, aynı zamanda genellikle tehlikeli NSAID’lerin neden olduğu gastrointestinal hasara karşı korunmaya da yardımcı olabileceğini göstermektedir.
3-Melatonin
Uyku problemlerinin tedavisinden tanıdığımız melatonin mukoza koruması ve tamirinde de yararlanılabilecek iyi bir destektir. Melatonin midede ne arıyor diye düşünmeyin. Melatonin sadece pineal orijinli değildir. Hatta gastrointestinal sistemin melatonin içeriği, pineal bezinkinden fazladır. Melatonin serbest radikalleri uzaklaştırarak GI kanalda ülser oluşumunu azaltıcı etki gösterir
4-Çörek Otu (Nigella Sativa)
Çörek otu, Helikobakter pilori enfeksiyonlarıyla başarılı bir şekilde mücadele etmek de dahil olmak üzere birçok kanıtlanmış faydaya sahiptir. 2010’da yapılan çalışmada Helikobakter pilori hastalarına omeprazol (bir asit engelleyici) ile birlikte günde iki gram öğütülmüş çörek otu tohumu vermenin, Helikobakter pilorinin tedavisinde standart geleneksel iki antibiyotik ve bir mide koruyucu içeren “üçlü tedavi” den daha etkili olduğunu bulmuştur. Çörek otunun ayrıca asit azaltıcı ve mide koruyucu yetenekleri vardır.
5-Sakız Ağacı Reçinesi (Mastik)
Çalışmalarda mide ülseri üzerinde olumlu etkisi ve Helikobakter pilori üzerinde bakterisid etkisi görülmüştür.
6-Sindirim Enzimleri
Hasta bir mide, yiyecekleri sağlıklı bir hızda parçalamak için yeterli sindirim enzimi üretemez. Bu enzimleri vücudunuzun kendi başına üretme yeteneğini geri kazanana kadar takviye etmek bağırsaklarınızdaki durgun yiyecekleri azaltmaya ve iyileşmenizi hızlandırmaya yardımcı olabilir.
Sindirimi kolaylaştıran ve reflü semptomlarını hafifleten pepsin, proteaz gibi sindirim enzimlerinin kapsül içinde yemeklerle alınması önerilir. Hayvansal ve bitkisel kaynaklı olanlar mevcuttur.
Hazır preparatların aynı zamanda mide asidine destek olmak için Betain HCl ve safra işlevlerine yardımcı olmak için safra tuzları da içermesi ayrıca fayda sağlayabilir.
7-C Vitamini
C vitamini Helikobakter piloriyi baskılayan bir destektir. Mide suyundaki yüksek C vitamini konsantrasyonu, patojenin hayatta kalması ve asidik mideye kolonizasyonu için anahtar enzim olan üreazı inaktive eder. Bununla birlikte, enfeksiyon bir kez oluştuğunda, üreaz, bakterinin hayatta kalması için çok önemli değildir.
Diğer yandan, Helikobakter pilori vücuttan C vitamini tüketir ve tedavi sırasında da alınmalıdır. Gastriti ve ülseri bulunan kişilerin mide suyunda ve kanda C vitamini düzeyi normal kişilere göre daha düşük bulunmuştur.
Ayrıca Helikobakter pilori enfeksiyonu için antibiyotik yanında günde 500 mg C vitamini verilmesiyle, sadece antibiyotik alanlara göre daha fazla bakteri yok edilmektedir.
8-D Vitamini
Helikobakter pilori nin D vitamini kan seviyelerini düşürdüğü görülmektedir. İtalya’da araştırmacılar, H. pilori ile enfekte hastaların ciddi D vitamini eksikliği olduğunu göstermiştir.
Yüksek doz D vitamini, vücutta Helikobakter piloriyi öldürdüğü kanıtlanmış olan katelisidin adı verilen doğal bir antibiyotik peptidi üretir.
Bir çalışmada antibiyotik tedavisi sırasında 1000 mg C vitamini ve 400 IU D vitamini ilavesi eradikasyon oranlarını % 45’ten % 82,5’e çıkarmıştır.
9-Çinko
Mide asiti üreten karbonik anhidraz enziminin kofaktörü çinkodur. Mide ülserlerinin tedavisinde özellikle bir çinko ve L-karnosin aminoasiti kombinasyonu olan çinko karnozin kullanımı önerilmektedir.
Kronik gastritli Helikobakter pilori ile enfekte hastalar, aynı tip gastritli ancak enfekte olmamış hastalara göre mide mukozasında daha düşük çinko konsantrasyonlarına sahip olduğu bulunmuştur .
Düzenli çinko desteğinin bakır düzeylerini azaltabileceği unutulmamalı; çinko kullanıldığında uygun miktarlarda bakır takviyesi de yapılmalıdır.
10-B12 Vitamini
Helikobakter piloriye bağlı olarak gelişen anemi vakalarında yüksek dozlarda B12 takviyesi önemlidir.
11-Omega 3
İnflamasyonu azaltır. Helikobakter Pilori ile ilişkili mide rahatsızlıklarını azaltmada yardımcı olabilir.
12-Glutamin
Mide ve bağırsakların iç yüzeyini döşeyen hücrelerin enerji kaynağı olan aminoasittir ve dokulara kan akışını hızlandırır. Strese bağlı gelişebilecek ülseri önelemede de faydalıdır.
13-Lactobacillus ve Saccharomyces Probiyotikler
Pek çok klinik çalışmada, Helikobakter pioriye karşı antibiyotik tedavisine belirli probiyotiklerin eklenmesi genel etkinliği iyileştirmiş ve olumsuz gastrointestinal yan etkileri azaltmıştır.
Lactobacillus, Bifidobacterium ve Saccharomyces boulardii probiyotiklerinin kullanımı, Helikobakter pilorinin eradikasyon oranını yaklaşık % 10 artırmış ve tedavinin yan etkilerini yaklaşık % 15 azaltmıştır.
Helikobakter pilori kolonizasyonuna karşı yararlı olduklarını gösterilen probiyotikler şunları içerir:
L. acidophilus,L. reuteri,L. delbrueckii ssp. bulgaricus ile S. thermophilus, S. boulardii, B. infantis
Helikobakter pilori tedavisinin yan etkilerini azaltmada etkili probiyotikler şunları içerir:
L. rhamnosus,L. reuteri,S. boulardii, B. animalis spp. lactis
14-Gaz Gidericiler
İltihabı hafifletmeye ve karın kramplarına katkıda bulunan ağrılı spazmları hafifletmeye yardımcı olan uçucu yağlara sahip bitkilerdir. Ayrıca sindirim sisteminizin düz kaslarında kabızlığa neden olabilecek sıkı dokuyu gevşetirler. Kakule ve rezene en iyi seçeneklerdir.
15-Hatmi Çiçeği Kökü (Marshmallow Root)
Sindirim sisteminin hasar gören bölgelerinin tamirinde yararlı olan müsilajdan zengin bir bitkidir. Ayrıca antioksidan olup histamin salınımını da azaltarak mide koruyucu özellik gösterir.
16-Curcumın
Curcumin, peptik ülserleri iyileştirmek ve ayrıca H. pylori büyümesini önlemek için kullanılmaktadır. İyi emilebilen formları tercih edilmelidir.
17-Aloe Vera
İçindeki enzimler sindirimi destekler ayrıca yaralar üzerinde onarıcı etkisi vardır.
18- Kudret Narı
Meyvesini ve yağını kullanabilirsiniz. Yaraları onarır, iyileşmeyi hızlandırır.
19-Sarı Kantaron
Bakteri ve virüsleri inhibe ederken sinir sistemi üzerinde bir rahatlama sağlar.
20- Kaygan Karaağaç (Slippery Elm)
Kaygan karaağaç, bağırsak astarındaki hassas veya iltihaplı dokuyu doğal olarak yatıştıran kaygan, jel benzeri bir madde olan müsilaj içerir. Müsilaj ayrıca, lektin gibi şeylerin sızmasını önleyen bağırsak astarındaki bariyerin yeniden oluşturulmasına yardımcı olur.
21-Kızılcık
Helikobakter pilori enfeksiyonunu belirgin şekilde engelleme etkisi vardır.
22-Zencefil
Özellikle Helikobakter pilori enfeksiyonuna bağlı gastritte yararlıdır.
23-Tıbbi Papatya
Yüksek miktarda flavonoid içermektedir. İltihaba etkilidir.
Helikobakter pilori tüm dünyada çok yaygın olduğu için gerçekten önemli bir sağlık konusudur. Pek çok insan, olumsuz sağlık semptomları olmadığı için vücutlarında Helikobakter pilori bakterisi olduğunu bile bilmiyor.Helikobakter pilori semptomlarınız varsa, test yaptırmanız ve tedaviye karar vererek ilerlemeniz çok önemlidir. Bu bakteriyel enfeksiyona sahip olduğunuzu veya olmadığınızı öğrendikten sonra, size doğru gelen etkili bir tedavi planıyla ilerlemenin yanında burada bahsettiğim doğal tedavi seçenekleri de mücadelenizi kolaylaştıracaktır.