• Konu İçeriğini Görebilmek İçin Lütfen Üye Olun. Aksi Takdirde İçeriği Göremezsiniz.

Şair ü: /Şiir:!

[ZF] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler kategorisinde Linux tarafından oluşturulan Şair ü: \/Şiir:! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 136 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler
Konu Başlığı Şair ü: \/Şiir:!
Konbuyu başlatan Linux
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Didem

Linux

Emektar Üye
Katılım
5 Şub 2022
Mesajlar
3,403
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Konum
istanbul
Web sitesi
www.uguragdas.com.tr
İsim
Uğur
Cinsiyet
vtEvVy
Memleket
75 ARDAHAN
Takım
Galatasaray
Burç
Aslan
Mesleği
Konut Yönetim Müdürü

İtibar:


SENİN KORKULARINI
BENİM İNCELİĞİMİ


Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
Ne kapanan kapılar,
Ne yıldız kayması gecede, ne güz
Ne ceplerde tren tarifesi,
Ne de turna katarı gökte.


İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!


İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
Duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.



Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde
Kendi sesiyle silinmek.
Birdenbire büyümesi
Gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun.
İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi
Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde.


Saçına rüzgar,
sesine ışık düşürememek kimsenin.
Parmaklarını sözüne pınar edememek
Uzaklarda bir adamın üşümesi
bir kadın dağlara daldıkça.
Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan
Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun.
Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması
Ayrılık yağmurdan vazgeçiş, sudan üşüme
Yalnızca gölge vermesi ağaçların
İyiliğin küfre dönmesi ayrılık.
Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya
Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüş
İki adımından birisi insanın, sevincin kundakçısı,
Hüznün arması, süren korkusu inceliğin.


Ayrılık, o küçük ölüm!


Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.


Şimdi anlıyor musun
gidişinin neden ayrılık olmadığını,
Bir yaprak düşmesi kadar ancak,
acısı ve ağırlığı olduğunu.
Bir toplama işleminin
sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını.
Boşluğa bir boşluk katmadığını,
kar yağdırmadığını yaz ortasında....


Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından
kalkıp ağzını yıkadığında başlamıştı.
Ben bulutları gösterirken,
Bulmacanın beş harfli bir yemek sorusuna
yanıt aramanla halkalanmış,
Aşkın şarabının ağzını açtım,
yar yüzünden içti murt bende kaldı
Türküsü tenimde düğümlenirken,
odadan çıkışınla yolunu tutmuş,
Dağlarda öldürülen çocukların
fotoğraflarını kenara itip,
Bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı?
Dediğinde varacağı yere varmıştı çoktan.


Ne mi yapacağım bundan sonra?


Ayak izlerimi silmek için
sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir okumayacağım bir süre,
Hediyelik eşya satan dükkanların
önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu,
bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Yeni bir yanlışlık yapmamak için
telefonlara çıkmayacağım
Ardı kuş resimli aynalar
arayacağım mahalle pazarlarında
Gençliğimi anımsamak için.
Emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak,
Sonumu görmeye çalışacağım.
Fotoğraflarını güneşe koyacağım,
bir an önce solsun diye.
İçinde ay ışığı, iğde kokusu ve begonvil bulunan
Tüm resimleri duvarlardan indireceğim
Mican türküsünü asacağım yerlerine.
Falcı kadınlara inanmayacağım artık
Trafik polislerine adres sormayacağım.
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle
gülmeyeceğim kimseye.
Fesleğenden başka bir çiçek
Koymayacağım penceremin önüne.
Büyük kentlerin varoşlarında çırpınan
Üç milyon yurtsuza evimi açacağım.
Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa
Bıraktığı acının yanına resmini asacağım.
Şaşırma! Yetimi korumak için
Yeni aşklar bulacağım kendime.


Ne yapacağımı sanıyorsun ki?


Tenin tenime bu kadar sinmişken,
Ömrüm azala azala akarken önümde,
Gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını,
benim inceliğimi doldurup yüreğime,
Bıraktığın boşluğu yonta yonta
binlerce heykelini yapacağım.


Şükrü Erbaş
( 1953 - )
 

Didem

Özel Üye
Katılım
13 Ara 2020
Mesajlar
1,933
Tepkime puanı
16
Puanları
8

İtibar:

Teşekkürler
 
Üst Alt