• Konu İçeriğini Görebilmek İçin Lütfen Üye Olun. Aksi Takdirde İçeriği Göremezsiniz.

Ömür Dediğin Bir Gündür O Da Bugündür

[ZF] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler kategorisinde Linux tarafından oluşturulan Ömür Dediğin Bir Gündür O Da Bugündür başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 137 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler
Konu Başlığı Ömür Dediğin Bir Gündür O Da Bugündür
Konbuyu başlatan Linux
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Didem

Linux

Emektar Üye
Katılım
5 Şub 2022
Mesajlar
3,403
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Konum
istanbul
Web sitesi
www.uguragdas.com.tr
İsim
Uğur
Cinsiyet
vtEvVy
Memleket
75 ARDAHAN
Takım
Galatasaray
Burç
Aslan
Mesleği
Konut Yönetim Müdürü

İtibar:

Ömür Dediğin Bir Gündür O Da Bugündür

Ömür ,Dediğin ,Bir ,Gündür, O Da ,Bugündür,hikaye,Etkileyici ,Hayat ,Hikayeleri ,Örnekleri

Bir gün susmayı öğrendim. Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar
susacaktım.
Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı.
Babam akşamları eve yorgun dönerdi. Ben bütün gün evde sıkılır
onungelişini iple çekerdim.
Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla oynamak isterdim.
Babamsarılır öper sonra da hadi odana git derdi. Yemek hazırlanınca
annemçağırır bu defa masada bir araya gelirdik babamla.Onlar annemle
konuşurkenben araya girer sesimi duyuramayınca da bağırırdım. Babam
sinirlenir'Bütün gün insanlara kafa patlatmaktan bunaldım birde sen
kafamı
ütüleme!' derdi. Annem de 'Bütün gün zaten seninle uğraştım bir çift laf
da mı konuşturtmayacaksı n babanla?' diye
çıkışır beni odama gönderirdi.
Çaresiz bir şekilde boynumu büker odama yani hapishaneme doğru yolalırdım.
Babam arkamdan 'Bizim bir odamız bile yoktu her şeye sahiphâlâ ne
istiyor anlamadım.' diye bağırmaya devam ederdi. 'Keşke benim de
bir odam olmasaydı keşke bizim de evimiz bir odalı olsaydı da hep
birlikte otursaydık' derdim içimden; ama yüksek sesle söylemeye cesaret
edemezdim.
Yemekten sonra babam kanepeye uzanır eline kumandayı alır televizyon
seyrederdi. Beni yanına çağırır biraz severdi. Onun izleyeceği önemli
birşey varsabeni adeta yerimden bile kıpırdatmazdı. Azıcık hareket edip
koşup
oynamaya
çalışsam oda hapsim yeniden başlardı. Bir gün anladım ki susunca babamla
daha iyi anlaşıyoruz. Bu defa susarak yapabileceğim oyunlar geliştirmeye
başladım. Önce resim yaparak başladım işe. Babam çizdiğim resimleri çok
beğeniyor; 'Bak böyle uslu uslu oyna işte.' diyordu. Babam bazen göz
ucuyla bakıyor resimle ilgili bir şey sorsam afallıyordu. Ama bana
kızarak beni artık odama göndermiyordu.
'Son günlerde ne de akıllandı benim oğlum.' diye komşulara anlatıyordu
annem halimi.
Resimlerim arttıkça ortalık dağılmaya başladı. Annem 'Odanı topla!'diye
odama kapattığında işe nereden başlayacağımı bilemiyordum.
Ben bunlarla uğraşırken zaman geçiyor; ama odamı toparlamayı
beceremiyordum. Annem odama gelip 'Bak sana resim yapmayı yasaklayacağım.'
dedi bir gün. Susuyor olmamı usluluk olarak değerlendiren ailem resim
yapmayı da elimden alırsa ben ne yapacaktım?
Bu düşüncelerle bir aile tablosu yaptım. Babam eve gelince uygun zamanı
kolladım. Her zamanki gibi yemekler yendi odaya geçildi. Babam oturur
oturmaz çizdiğim resmi getirdim. Babam baktı. Hım dedi 'Çok güzel
olmuş.Bu adam benim herhalde.' dedi.
Ben 'Hayır o adam değil bu çocuk sensin.'dedim. O 'Hayır bu adam
benimbu çocuk sensin bu küçük kız da arkadaşın.'dedi.
Ben yine 'Hayır o büyük adam benim bu küçük adam sensin bu küçük kız da
annem.' dedim.
Babam benimle uğraşmaktan vazgeçip: 'Peki neden bizi küçük çizdin?' dedi.
Heyecanla başladım anlatmaya.Ben büyüyüp adam olacağım. İş
bulupçalışacağım. Siz yaşlanıp küçüleceksiniz. Beliniz bükülecek
komşumuzAhmet amca ile Ayşe teyze gibi küçücük kalacaksınız. Ben işten
geldiğimde
yorgun olacağım. Siz benimle konuşmaya çalıştığınızda işyerinde kafam
şişmiş olacağından sizi duymayacağım bile. Siz benimle bir şeyler
paylaşmak istediğinizde 'Hadi odanıza çekilin de kafa dinleyeyim.'
diyeceğim. Ve bir de bağıracağım 'Her şeylerini alıyorum. Sıcacık odaları
da var daha ne istiyorlar' diye.
Annemle babamın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Duyduklarına
inanamıyorlardı . Bana sarılıp beni öyle içten bir okşayışları vardı ki
sonsuza kadar konuşsam hiç bıkmadan dinleyecekler gibiydi
Farkında' Olmalı İnsan...Kendisinin Hayatın Olayların Gidişatın Farkında
Olmalı
Ömür Dediğin Üç Gündür
Dün Geldi Geçti
Yarın Meçhuldür


O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür
O Da Bugündür
 

Didem

Özel Üye
Katılım
13 Ara 2020
Mesajlar
1,933
Tepkime puanı
16
Puanları
8

İtibar:

Teşekkürler
 
Üst Alt