Kucuktravma
Üye
- Katılım
- 30 Ağu 2020
- Mesajlar
- 5
- Tepkime puanı
- 44
- Puanları
- 28
İtibar:

İstiklal Marşı için yarışmanın açıldığı günlerde Mehmet Akif görevli olarak Kastamonu’da çalışmaktadır. İstiklal Marşı için bir yarışma ve ödül olması
fikrinden hoşlanmayan şair, müsabakaya katılmak istemez. Hasan Basri Bey -yine çalışmanın başında zikredilen- davet mektubunu 5 Şubat 1921’de Mehmet Akif’e iletir. Hasan Basri Bey, şair Mehmet Akif’i ikna edebilmek için şiiri kendisinin yazacağını söyler; şairden yardım talep eder. Mehmet Akif, birlikte yazalım der; ancak ikramiyeyi almayacağını söyler. Hasan Basri Bey, yarışma koşullarının şairin istediği gibi düzenleneceğini, ikramiyeyi
ise bir hayır kurumuna vereceklerini söyleyince Mehmet Akif İstiklal Marşı’nı yazmaya ikna olur. Mehmet Akif Ankara’ya vasıl olduktan sonra Tacettin Dergâhı’nda ikamet etmiş, şiirlerini, yazılarını bu güzel mekânda yazmıştır. Ancak Dergâh sadece bir ikametgâh değildir. Mehmet Akif ve onu ziyaret edenler için edebi, fikri, tasavvufi, kültürel ve sanatsal sohbetlerin yapıldığı, cephelerdeki durumdan halkın bilgi almak için koştuğu bir mekândır.71 Akif İstiklal Marşı’nı da bu mekânda yazmıştır.
1 Mart 1921 günü başkanlığını Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı Meclis görüşmelerinde İstiklal Marşı tafsilatlı olarak tartışılır. Verilen teklifin oylama ile kabulü üzerine, Hamdullah Suphi Bey İstiklal Marşı’nı okumak üzere kürsüye çıkar: Mehmet Akif’ten şiiri yazmasını kendisinin istediğini, şairin ikramiye nedeniyle yarışmaya katılmayı uygun görmediğini, ancak görüşmeler neticesinde Mehmet Akif’i ikna ettiklerini, elemelerden kalan son altı şiirle birlikte Mehmet Akif’in
şiirini Meclis’in seçimine sunduklarını söyler. Ardından, İstiklal Marşı’nı kürsüden okur.
Mehmet Akif’in yazdığı İstiklal Marşı bu görüşmeden on iki gün sonra Meclis’te yapılan türlü tartışmalardan sonra kabul edilir.