"Beşiktaş deplasmanda kazanmayı beceremiyor"

Başlıkta okudunuz işte.. Beşiktaş’ın son 2 maçını karşılaştırmak için Türkçemizden iki yeterli sözcük. Birincisi, Ole Gunnar Solskjaer’in ilk maçında Athletic Bilbao’ya karşı “sihirli” dokunuşu. İkincisi ise niyetsiz, etkisiz, oyunsuz bir Beşiktaş takımı. Antalya’da Süper Lig’e dönüş, o kadar parlak olmadığı gibi, her dakikası kaygı ile izlenen pasif bir futbol macerası oldu. Sonunda görüldü ki Beşiktaş deplasmanda maç kazanmayı beceremiyor. Ole’nin bir değil, birkaç sihirli dokunuşa ihtiyacı var. Bir takım bu kadar uçlarda ve peş peşe zıt görüntüler veren iki oyunu nasıl oynar? Maç seçiyorlar da Antalyaspor’u ciddiye almadılar, desem olmaz. Acaba ille de taraftarların önünde oynamak istiyorlar.. Kendilerini eksik hissediyorlar, desem olur mu? Emre Belözoğlu ile daha agresif oynayan, hem topa hem de oyuna ağırlığını koyan taraf ev sahibi Antalyaspor’du. Beşiktaş ilk yarı boyunca Semih’in 2 hamlesi dışında rakip kaleyi ziyaret edemedi. Antalyaspor hem topun sahibiydi ilk yarıda, hem de oyunun önemli bölümünü rakip yarı alanında oynuyordu. Ole, ikinci yarıya başlarken oyundaki tutukluğu ve etkisizliği görerek Immobile ve Muçi’yi sahaya sürdü. Ardından gelen üç değişiklikten ikisi Svensson ve Emirhan’ın sakatlanmasına dayanıyordu. Rashica da yerini Joao Mario’ya bıraktı. Gedson Fer-nandes, Immobile ve Rafa Silva… Beşiktaş’ın Antalya deplasmanında golü imzalayan üç adamın hazırlık, sağdan asist - orta (Immobile) ve usta işi Rafa vuruşu… Alkışa layık gösteri… Sonrası mı? Antalyaspor hiç etkilenmeden oyununu sürdürdü ve 6 dakika sonra Erdal’la beraberliği yakaladı. Bu golde Antalyasporlu oyuncunun Zaynutdinov’a faul yaptığını düşünüyorum. Anlaşılan o ki orada dışarıdan gelen biri VAR… Avusturyalı Christian Petru Ciochirca benimle aynı görüşte değil. Milliyet/ Atilla Gökçe HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..